Türkiye'ye İstanbul ve Çanakkale boğazları üzerinde kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı veren uluslararası sözleşmedir. Sözleşme, Türkiye'ye Boğazlar üzerinde tam kontrol hakkı verir ve barış zamanı sivil gemilerin özgürce geçişini garantiler. Sözleşme, Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelere ait savaş gemilerinin geçişini sınırlar. 1923'te Lozan Antlaşması ile birlikte imzalanan Boğazlar Sözleşmesi'nin yerine geçen bu sözleşmeyle birlikte Uluslararası Boğazlar Komisyonu'nun da görevi sonlandı.
Türkiye savaşının sonlarına doğru Almanya'ya savaş ilan etti, o ana kadar tarafsız kaldı.
Şükrü Saraçoğlu hükûmeti tarafından topraksız ya da az topraklı çiftçilere toprak dağıtmak amacıyla çıkarılan Kanun, Türkiye'de örgütlü siyasal muhalefetin doğuşunda, özellikle de Türkiye'nin ilk yasal muhalefet partisi olan Demokrat Parti'nin (DP) kurulmasında, katalizör görevi gördü.
İstanbul'da yaşayan başta Rumlara olmak üzere azınlıklara yönelik tahrip ve yağma hareketi patlak verdi.
Silahlı Kuvvetler adına ülke yönetimini Millî Birlik Komitesi üstlendi. Orgeneral Cemal Gürsel Millî Birlik Komitesi'nin başına getirildi. Millî Birlik Komitesi ilk iş olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ve hükûmeti feshetti ve her türlü siyasi faaliyeti yasakladı.
9 Temmuz 1961 tarihli referandum ile kabul edilen ve 12 Eylül Darbesi'ne kadar yürürlükte olan anayasadır.
Sol ve sağ çatışmaları önlemek amacı ile Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç, Kara Kuvvetleri komutanı Faruk Gürler, Deniz Kuvvetleri komutanı Celal Eyiceoğlu ve Hava Kuvvetleri komutanı Muhsin Batur'un imzası ile Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'a bir muhtıra vererek hükûmet istifaya zorlandı, yaşananlara Türk Silahlı Kuvvetleri müdahale etti.
Yapılan Askeri darbe sonucu Süleyman Demirel'in Başbakan'ı olduğu hükümet görevden alındı, Türkiye Büyük Millet Meclisi lağvedildi, 1970 sonrasında değiştirilen 1961 Anayasası tamamen rafa kaldırıldı ve Türkiye siyasetinin yeniden tasarlandığı bir askeri dönem başladı. Bu dönem yaklaşık dokuz yıl sürdü. 12 Eylül 1980 ardından partiler lağvedildi, parti liderleri önce askeri üslerde gözetim altında tutuldu, ardından yargılandı.
12 Eylül Darbesi’nin ardından ilk genel seçim yapıldı. ANAP tek başına iktidara geldi ve 12 Eylül 1980 Askerî Darbesi'nden sonra, IMF politikalarını uygulamak amacıyla Bülend Ulusu Hükûmeti'nde ekonomiden sorumlu Başbakan yardımcılığı görevine getirilen, 20 Mayıs 1983'te Anavatan Partisi'ni kuran Turgut Özal yeni hükûmeti kurdu.
İzmir İktisat Kongresi, yeni kurulan Cumhuriyetin, o güne kadar somut bir biçimde saptanmamış olan ekonomi politikasını belirlemek ve bu politikayı yürüteceklere ışık tutmak amacıyla düzenlendi. Kongre, ülke içindeki 1.135 üyeden oluşan dört karşıt grubun (çiftçi, tüccar, sanayici, işçi) bir araya gelmesini ve karşılıklı ekonomik görüş alışverişi yapmasını sağladı. Özel teşebbüsün teşvik edilmesi, ihtiyaç hâlinde kamu gücünün kullanılarak devletin gerekli alanlarda yatırım yapması esas alındı. Cumhuriyetin ilk yıllarında da kongrede alınan kararlar doğrultusunda Türk ekonomisine yön verildi. Böylece bundan sonra uygulanacak olan iktisadi politikanın saptanmasında önemli bir katkıda bulunuldu.
Cumhuriyet döneminin ilk ulusal bankası olan İş Bankası, Atatürk'ün direktifleriyle İzmir İktisat Kongresi'nde alınan kararlar doğrultusunda 26 Ağustos 1924 tarihinde kuruldu. İş Bankası ilk Genel Müdürü Celal Bayar'ın liderliğinde iki şube ve 37 personel ile hizmete başladı. Nominal sermayesi 1 milyon TL'ydi. Bu sermayenin fiilen ödenen 250 bin TL'lik bölümü ise bizzat Atatürk tarafından karşılandı.
Şakir Zümre, 1925 yılında İstanbul Haliç'te, tamamı yerli sermaye ile özel sektöre ait ilk silah ve cephane fabrikasını kurdu. Türkiye'nin ilk uçak bombalarını, silahlar, cephane ve motor üretimine kadar çok çeşitli konular üzerinde çalıştı. II. Dünya Savaşı'nın yokluklar içindeki yıllarında, güç koşullar altında 2 bin kişinin çalıştığı fabrikasında uzun yıllar üretim yaptı ve birçok ülkeye silah ihracatı gerçekleştirdi.
Türkiye’de halkın inşaat teşebbüslerini desteklemek, gerekli kredileri sağlamak ve yetim haklarını korumak amacıyla Atatürk’ün talimatları doğrultusunda 3 Haziran 1926 tarihinde kuruldu.
Cumhuriyet döneminin ilk banknotları harf devriminin henüz gerçekleşmediği 1927 yılında basıldı. İlk banknotlarda yazılar Osmanlıcaydı. Bununla birlikte banknotların üzerinde Fransızca ibareler vardı. Türkiye ilk kağıt parayla 1840 yılında Sultan Abdülmecid döneminde tanıştı.
Kuruluş Kanunu'na göre Merkez Bankası'nın temel amacı, ülkenin ekonomik kalkınmasını desteklemektir. Bu amaçla Banka’ya; temel politika aracı olan reeskont oranlarını belirlemek, para piyasasını ve para dolaşımını düzenlemek, hazine işlemlerini yerine getirmek, Türk parasının istikrarına yönelik önlemleri almak, banknot basımı tek elden yürütmek ve devletin haznedarlığını üstlenmek yetkileri tanımlanmıştır.kuruldu, 23 Mayıs 1938 yılında faaliyete geçti.
Türkiye Cumhuriyeti'nin millîleşmeyle ve devlet destekli kalkınması amacıyla, sanayileşme hareketini başlatan ve devlet tarafından yapılmış ilk tesis Sümerbank Kayseri Bez Fabrikası'dır. Yapıldığı dönem ve konumu itibarıyla, büyük bir devrimin eseridir.
Türkiye Halk Bankası; kalıcı bir ekonomik kalkınma, sosyal denge ve toplumsal barışın korunması için uygun koşullarla esnaf-sanatkâr ve küçük meslek sahibine kaynak aktarmak ve sermaye birikimini başlatmak amacıyla 1933 tarihli ve 2284 sayılı “Halk Bankası ve Halk Sandıkları Kanunu” kapsamında kuruldu, 23 Mayıs 1938 yılında faaliyete geçti.
Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı, 17 Nisan 1934 tarihinde Türkiye’de yürürlüğe konulan, 1934-1938 yılları arasında sanayi gelişiminin hedeflendiği plandır. Plan çerçevesinde ham maddeleri Türkiye'de bulunan veya sağlanabilecek sanayinin kurulması amaçlandı.
Kuruluş Kanunu'na göre Merkez Bankası'nın temel amacı, ülkenin ekonomik kalkınmasını desteklemektir. Bu amaçla Banka’ya; temel politika aracı olan reeskont oranlarını belirlemek, para piyasasını ve para dolaşımını düzenlemek, hazine işlemlerini yerine getirmek, Türk parasının istikrarına yönelik önlemleri almak, banknot basımı tek elden yürütmek ve devletin haznedarlığını üstlenmek yetkileri tanımlanmıştır.kuruldu, 23 Mayıs 1938 yılında faaliyete geçti.
Türkiye'de tasarlanan ve üretilen ilk otomobil Devrim arabası 1961 yılında, dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in talimatıyla, Eskişehir Demir Yolu Fabrikası'nda, 129 günde üretildi.
Güneydoğu Anadolu Projesi (kısaca GAP), Fırat ve Dicle nehirleri üzerinde yapımı öngörülen barajlar, hidroelektrik santralleri ve sulama tesislerinin yanı sıra kentsel ve kırsal altyapı, ulaştırma, sanayi, eğitim, sağlık ve diğer sektörlerin gelişmesini ve hizmetlerini kapsayan entegre projedir.
Ekonomik olarak yaşanan istikrarsızlığı gidermek amacıyla, üretimin azalması ve karaborsacılığın oluşması gibi nedenlerin ortadan kaldırılması için kamu harcamalarının sınırlandırılması, ücretlerin düşürülmesi, serbest döviz kuru gibi ekonomik önlemler alınması kararlaştırıldı. 24 Ocak kararları ile 1980 öncesi dönemde uygulanan ithal ikameci büyüme stratejisi terk edilerek, dışa açık büyüme stratejisi uygulamaya konuldu ve büyüme stratejisi, temel olarak, verimlilikte artış sağlamayı ve iktisadın rekabet gücünü artırmayı amaçladı. Bu çerçevede, piyasa ekonomisinin kurumsallaşması yönünde adımlar atıldı.
Körfez Krizi, Türkiye ekonomisinin dış etkilerle şekillenen ilk krizdir. Birleşmiş Milletlerin Irak ve Kuveyt’e müdahaleleri ile şekillenen Körfez Savaşı bu krizin önemli olaylarındandır.
Türkiye, 1990'lı yıllardaki en derin krizini 1994 yılında yaşadı. 1994 öncesinde kamu kesimi faiz dışı harcamaları; kamu gelirlerinden daha fazla açık verdi, ardından yapılan kısmi ama yeterli olmayan iyileşmeler neticesinde Türkiye krizden çıkabildi.
Türkiye'nin Şubat 2001 ekonomik krizi; beklenmedik ölçüde ekonomik daralmayla sonuçlanmasının ötesinde, ülkenin orta vadedeki perspektifini değiştiren yeni koşulları da beraberinde getirdi.
Türk Lirası'ndan altı sıfır atılmasından itibaren kullanılan resmî para birimidir. Ocak 2005 ile Aralık 2008 arasındaki geçiş döneminde, ikinci Türk lirası resmî olarak "Yeni Türk Lirası" olarak adlandırıldı. Para birimi kodundaki "Y" harfi, Türkçedeki yeni kelimesinden geliyor. Resmî olarak "YTL" olarak kısaltıldı ve 100 yeni kuruşa bölündü. Ocak 2009'dan itibaren, ikinci Türk lirasından "yeni" ibaresi kaldırılarak, resmî adı tekrar "Türk lirası" oldu ve "TL" olarak kısaltıldı.
İzmit Körfezi'ndeki Dilovası Dil Burnu ile Altınova Hersek Burnu arasında inşa edilen, 1.550 metre orta açıklığı ve 2.682 metre toplam uzunluğu ile dünyanın dördüncü en uzun açıklıklı asma köprüsü hizmete açıldı.
Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Yasası), TBMM tarafından 3 Mart 1924 tarihinde kabul edilmiş olan ve ülkedeki bütün eğitim kurumlarının Maarif Vekaleti'ne (Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı) bağlanmasını öngören yasadır. Eğitimin temel kanunu kabul edildi ve daha sonra çıkarılan kanunlara esas teşkil etti. Tevhid-i Tedrisat Kanunu ayrıca, tekke ve zaviyelerin kapatılması, dinsel olduğu düşünülen Osmanlı harflerinin kaldırılıp Harf Devrimi’nin yapılması gibi diğer bazı Atatürk devrimlerinin gerçekleşmesi için de altyapıyı oluşturdu.
25 Kasım 1925 tarihinde mecliste kabul edilen 671 No'lu "Şapka İktisası Hakkında Kanun" ile TBMM üyeleri ve memurlarına başlık olarak şapka giyilmesi zorunluluğu getirildi ve Türk halkı da buna aykırı bir alışkanlığın devamından men edildi.
Türk Kanunu Medenisi (Medenî Kanun), Türkiye'de 17 Şubat 1926'da İsviçre Medenî Kanunu örnek alınarak TBMM’de kabul edilen ve 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe konulan kanundur. Bu kanun ile kadın hakları genişletilmiş ve çok eşlilik kaldırıldı. 1 Ocak 2002 kabul tarihli Türk Medenî Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle yürürlükten kalktı.
"Umumî Nüfus Tahriri" adı altında 63 vilayet, 328 kaza ve 39.901 köy sayıldı ve Türkiye’nin o günkü nüfusu 13.649.945 kişi olarak belirlendi.
1 Kasım 1928'de, yeni Türk harflerinin kabulüne ilişkin kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edildi. Kanunun kabul edilmesinden sonra geniş halk kitlelerine okuma yazma öğretmek üzere "Millet Mektepleri" açıldı. Atatürk, 24 Kasım 1928’de Millet Mektepleri Başöğretmeni ilan edildi. Böylece, eğitim ve kültür hayatında yeni bir dönem başlamış oldu.
Türk Dil Kurumu (TDK), Türkçeyi incelemek ve Türkçenin gelişmesi için çalışmak amacıyla 12 Temmuz 1932'de Mustafa Kemal Atatürk tarafından kuruldu. Türkiye'nin başkenti Ankara'da yer alan kurum, Türk dili üzerine çalışmaların yapılıp yayımlandığı bir merkezdir.
Bu kanunun kabulünden sonra soyadı, Türkiye’de kişilerin kimliğinin ayrılmaz bir parçası oldu. Kanuna göre söylerken ve yazarken ön ad önde, soyadı sonda kullanılmalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti'nde su kaynaklarının daha etkin ve verimli kullanılmasıyla ilgili ilk çalışmalar, Mustafa Kemal Atatürk döneminde başladı. Bu çerçevede, Ankara'nın başkent ilan edilmesinin ardından, şehrin hızla artan nüfusunun su ihtiyacını karşılamak, şehri besleyen tarım arazilerini sulamak, su taşkınlarını önlemek ve şehirde gelişen sanayi tesislerinin artan su gereksinimlerini karşılamak amacıyla Çubuk Barajı inşa edildi.
Türkiye'de ilkokul öğretmeni yetiştirmek üzere 17 Nisan 1940 tarihli, 3803 sayılı yasa ile Köy Enstitüleri açıldı. Tamamen Türkiye'ye özgü olan bu eğitim projesini 28 Aralık 1938 tarihinde milli eğitim bakanı olan Hasan Âli Yücel bizzat yönetti.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin hazırlanması, Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde, 29 Nisan 1946 tarihinde, İnsan Hakları Komisyonu’nun kurulmasıyla başladı.
Barack Obama, TBMM kürsüsünde milletvekillerine hitap etti. Associated Press, Obama'nın ilk kez bir İslam ülkesini ziyaret ettiğini duyurdu.
İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi 2015 Nobel Kimya ödülünün “DNA onarımının mekanistik çalışmaları” alanında üç bilim insanına birlikte verildiğini açıkladı. Bilim insanı Aziz Sancar da nükleotid kesim onarımı alanında yaptığı buluşlarla ödüle layık görüldü.