çevresel SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Türkiye Cumhuriyeti 2053 hedefleri doğrultusunda, iklim değişikliği etkilerinin en aza indirilmesi amacıyla farklı projeleri hayata geçirmeye devam ediyor.

*Atatürk, Ankara'da Gazi Orman Çiftliği ziyaretinde. (1929)

Toplam Sera Gazı Emisyonu (2021)
564,4 milyon ton CO2
(1990’da 219,5 milyon ton CO2)
219,5
1990
564,4
2021
Toplam Kurulu Güç (2022)
103.809 MW
(1923’te, 33 MW) (1935’te, 126,2 MW)
33
1923
103.809
2022
Toplam Elektrik Enerjisi Üretimi (2021)
334.723 GWh
(1923’te 45 GWh) (1935’te, 213 GWh)
45
1923
334.723
2021
Kişi Başına Düşen Sera Gazı Emisyonu Miktarı (2021)
6,7 ton CO2
(1990’da 4 ton CO2)
4
1990
6,7
2021

*Yıl belirtilmedikçe tüm veriler, 2022 yıl sonu verilerine göre hazırlanmıştır.

TÜRKİYE ÇEVRE POLİTİKALARI

Tanzimat'la başlayan modernleşme sürecinin çevre ve şehircilik politikaları, Cumhuriyetin ilk dönemlerinde de sürdürüldü.

Yeni kurulan bir Cumhuriyetin kalkınması için gayreti, isteği ve kendi gücüyle oluşturmaya çalıştığı sermayesi bile vardı, ancak bu alanda en büyük kısıt enerjiydi. O tarihte enerji demek elektrik enerjisi demekti ve tüm dünyada olduğundan belki de daha fazla Cumhuriyet için bu kavram çok yeniydi. O tarihte elektrik sadece Adapazarı, İstanbul, İzmir ve Mersin’de üretiliyordu. Genç Türkiye, bu açığı yıllar içinde yaygınlaştırdığı hidroelektrik santralleri ve termik santraller ile kapatmaya çalıştı.

Hidroelektrik santralleri, çevreye uyumlu gözükmeleri ve çevre açısından daha az risk taşımaları nedeniyle tercih edildi. 50’li yıllardan bu yana Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü hidroelektrik santralleri, çevreye uyumlu, temiz, yenilenebilir, ani talepleri karşılayabilen, yüksek verimli, yakıt gideri olmayan, enerji fiyatlarında sigorta rolü üstlenen, uzun ömürlü, yatırımı geri ödeme süresi kısa, işletme gideri çok düşük, dışa bağımlı olmayan yerli bir kaynak olarak tanımlandı.

Artan sanayileşme ve ekonomik büyüme nedeniyle, enerji talebindeki artış sürekli hale gelince, enerji arzının çeşitlendirilmesi için projeler yürütülmeye başlandı. Bu kapsamda, Cumhuriyet dünyanın her modern ülkesinde olduğu gibi, rotasını yenilenebilir, temiz ve çevre etkisi en düşük olan kaynaklara çevirdi. Türkiye’de ilk Rüzgâr Enerji Santrali 1998 yılında İzmir Çeşme’de, ilk Güneş Enerjisi Santrali ise İstanbul’da, 2011 yılında kuruldu.

Dünyada artan iklim değişikliği ile mücadele ve yenilenebilir enerji çalışmalarına aktif olarak katılan Türkiye, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne 24 Mayıs 2004 tarihinde taraf oldu, 2009 yılında da Kyoto Protokolü’nü imzaladı.

Türkiye, 2023 itibarıyla, enerji ihtiyacının %54’ünü yenilenebilir kaynaklardan elde ederek, dünya ortalamasının çok üzerinde yer alıyor.

564,4 milyon ton CO2
Toplam Sera Gazı Emisyonu (2021)
105.668 MW
Toplam Kurulu Güç
Çevresel Göstergeler 2022
Toplam Enerji Santrali 11.427
Toplam Kurulu Güç 103.809 MW
Çevresel Göstergeler 2021
Toplam Sera Gazı Emisyonu 564,4 milyon ton CO2
Toplam Çevre Koruma Yatırımları 66,3 milyar TL
Toplam Elektrik Enerjisi Üretimi 334.723 GWh
Toplam Yenilenebilir Enerji Kurulu Güç 56.393 MW (%54,2)
Belediyeler için Çevresel Göstergeler 2020
Toplam Çekilen Su Miktarı 6.492 milyon m3/yıl
Toplam Arıtılan Su Miktarı 3.900 milyon m3/yıl
Toplam Arıtılan Atıksu Miktarı 4.358 milyon m3/yıl
Toplanan Atık Miktarı 32.324 bin ton/yıl
Yenilenebilir Enerji’de Avrupa’da 5., Dünyada 12. Sırada
Turn your mobile phone
to vertical view
for a better experience.